Samstag, 31. Mai 2008

Doğu Türkistan Barin Milli Ayaklanmasının 18. Yılı

Asırlar boyunca dini ve milli benliklerini korumak uğruna sayısız şehitler veren Doğu Türkistan Uygur Türkleri, aralıklarla devam eden Çin işgallerini hiçbir zaman kabul etmemiş, içlerine sindirmemiş ve bu yüzdende hiçbir zaman elden bırakmadıkları istiklal mücadeleleri sonunda sayısız şehitler vermişlerdir.

4-6 Nisan 1990 tarihinde Ramazan ayının 17. günü Kaşgar'a bağlı Aktu nahiyesinin Barın kasabasında bir camiyi ibadet edilebilir hale getirmeye çalışan yöre halkını Çin güvenlik(!) güçleri silah zoru ile engellemeye ve dağıtmaya çalışmışlardır.

Bu engelleme girişimine boyun eğmeyen Müslüman Türk halkının üzerine Çinliler tarafından ateş açılması sonucunda olay yerinde birkaç yüz Doğu Türkistanlı şehit olmuştur. Bunun akabinde halk galeyana gelerek ellerine geçirebildikleri kazma, kürek, keser, balta, bıçak, nacak ve her türlü aletlerle ve Çinlilerden elde ettikleri silahlarla Çin güçlerine karşı koymuşlardır. Bu esnada Çin güvenlik güçlerinin sayılarının giderek artmakta olduğunu gören halkın da katılımı fazlalaşmış ve artık olaylar tamamen çığırından çıkarak açık bir cephe savaşı haline dönüşmüştür.

Mevcut kuvvetleri ile başa çıkamayacaklarını anlayan ve paniğe kapılan Çin güvenlik güçleri Çin'in Lençu bölgesinde bulunan Hava indirme Tugayından 7000 kişilik bir paraşütçü birliğini de Barın'a nakletmiştir. Havadan ve karadan çok yönlü ve kapsamlı bir katliam başlatan Çin ordu kuvvetleri Doğu Türkistan istiklalcilerinin yiğitçe direnişleri karşısında beklemedikleri bir hezimete uğramışlardır. Ama bu savaşın giderek uzaması Milli direnişçilerin aleyhine gelişmiş ve ne yazık ki, yeterli mühimmata sahip olmayan Doğu Türkistan milisleri çok ağır kayıplar vermek mecburiyetinde kalmışlardır. Çin işgal kuvvetlerinin havadan ve karadan yaptıkları bu insafsız ve insanlık dışı saldırıları neticesinde Doğu Türkistanlılar binlerce şehit vermişler ve bölgedeki 9 köy tamamen yerle bir edilmiştir. Bu savaşta Çin vahşetini ve canavarlığını ifade etmek için beşikte yatan bir bebeğin vücuduna 77 mermi sıkılmış olduğunun görülmüş olması yeterlidir sanırım. Doğu Türkistan'da 4-6 Nisan 1990 tarihlerinde meydana gelen “Barın Milli Ayaklanması”, tarih boyunca Türk Milletinin istiklal ve bağımsızlık uğruna vermiş olduğu mücadeleler tarihinin sayfaları ararsına altın harflerle kaydedilmesi gereken bir milli kurtuluş hareketinin adıdır.

“Barın Milli Ayaklanması”, “Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;/ Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir” diyerek düşmana saldıran ve ellerindeki son derece ilkel silahlarla çağın en modern silahları ile mücehhez Çin işgal kuvvetlerini perişan eden nice Doğu Türkistan evlatlarının birbirleriyle şahadet şerbetini içme yarışına girdikleri bir şanlı savaştır.Doğu Türkistan'da 1990 yılının 4-6 Nisan günlerinde meydana gelen ve Doğu Türkistan Milli mücadele tarihinde asla unutulmayacak olan “Barın Milli Ayaklanması” da işte bu dönüm noktalarından biridir.

Yaklaşık 200 yıl boyunca Çinlilerin Doğu Türkistan üzerinde hâkimiyet kurma ihtiras ve girişimlerine karşı dünyada emsaline az rastlanır bir milli direniş gösteren ve bu uğurda her ayaklanma sonucunda yüzlerce binlerce şehitler vermek pahasına varlıklarını koruyabilen Doğu Türkistan Türkleri bütün Türk dünyasının ve insanlığın yüzünü aklamıştır. Doğu Türkistan Türkleri dünyanın en vahşi ve işgalci zihniyetine sahip olan milletlerinin başında gelen Çin işgal kuvvetlerine karşı daima aktif bir milli mücadele içinde olmuşlardır. İşte bu yüzdendir ki, emperyalist Çinliler Doğu Türkistan halkından bir an evvel ve tamamen kurtulmanın yollarını aramaktadırlar.

Belli başlı milli kıyam hareketlerinden olan 1955 Atçüy(Hoten), 1990 Aktu (Barın), 1995 Hoten,1997 Gulca, 2007 Aktu (Kosrap),Ocak 2008 Ürümci, Mart 2008 Hoten ve Ürümci milli kurtuluş hareketleri ondan başka daha gelecekteki sayısız istiklal savaşları Doğu Türkistan halkının kendileri için belirledikleri kutlu hedef olan Kayıtsız Şartsız Tam Bağımsız Doğu Türkistan'a kavuşana kadar devam edecektir.

Doğu Türkistan Birliği Teşkilati

Keine Kommentare: